Kısırlaştırma, olası pek çok hastalığın önüne geçiyor
Kısırlaştırma olarak bilinen “kastrasyon” operasyonu, erkek kedi ve köpeklerde testis ve epididimis denilen erkek genital organlarının cerrahi yöntemlerle alınması esasına dayanıyor. Bu operasyonun en önemli amacı ise sevimli dostlarımızı yaşayabileceği olası hastalıkların önüne geçerek daha sağlıklı ve daha uzun yaşamalarını sağlamak. Prof. Dr. Eser Özgencil, kısırlaştırma operasyonu ile özellikle ileri yaşlarda erkek üreme hormonu ile alakalı prostat genişlemeleri, prostat tümörü, prostat iltahaplanmaları, perineal bölge fıtıkları, kasık fıtıkları gibi hastalıkların önüne geçtiklerini söylüyor. Prof. Dr. Özgencil sözlerine, “Diğer yandan kısırlaştırma operasyonlarını, davranış problemlerinin düzeltilmesinde, diyabet gibi hormonal değişimlerin tetiklendiği endokrin hastalıklar ve kalıtımsal hastalıkların aktarımının önlenmesinde, sara krizlerinin kontrolünde, testisleri asan spermatik kanalın torsiyonunda, testis ve epididimis iltihaplanmasında, bu organların doğuştan anomalilerinde, tümör olasılığı yüksek keseye inmemiş testislerin uzaklaştırılmasında da tercih ediyoruz” ifadesini kullanıyor.
Operasyon öncesi ve sonrasında nelere dikkat etmelisiniz
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Eser Özgencil, kısırlaştırma operasyonu öncesinde hastanın en az 8 saat aç kalması gerektiğini vurgulayarak, “Kastrasyon operasyonuna hazırlanmak için hasta sahibinin özen göstermesi gereken en önemli konu budur. Hasta anestezi alacağı için operasyondan 8 saat önce yiyecek tüketimi engellenmelidir” diyor. Aksi halde anestezi altında mide kaslarının gevşemesi ve koruyucu reflekslerin ortadan kalkması ile mide içeriğinin, boğaz bölgesine geri akmasına ve buradan da nefes borusu aracılığı ile akciğerlere inmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Özgencil operasyon sonrası döneme dair de uyarılarda bulunuyor: “Kastrasyon operasyonu sonrası veteriner hekimin uygun görmesi halinde eve yollanan hastanın ilk hafta koşmasına, operasyon bölgesini yalamalarına izin vermemeye dikkat etmek gerekiyor. Bunu engelleyemeyeceğinizi düşünüyorsanız dikiş alınana kadar yakalık takmak ve veteriner hekiminizin reçete ettiği antibiyotik ve analjezik tedaviyi özenle takip etmek en önemli öncelikleriniz olmalıdır.”